Bozburun, sadece bir kasaba değil; Ege ile Akdeniz’in kucaklaştığı bu yarımada, tarih boyunca yolunu denizden bulan gezginlerin uğrak noktası olmuş. İsmini, sahil boyunca uzanan “boz” renkli kayalıklardan aldığı rivayet edilir. Antik dönemde Rhoikoslar'a ve Symi adasına yakınlığı sayesinde deniz ticaretinin küçük ama stratejik bir parçası olan Bozburun, yüzyıllar boyunca sessiz ama güçlü bir şekilde varlığını sürdürmüş.

Osmanlı döneminde ise başka bir kimlik kazanır: Ustalık. Özellikle gulet ve ahşap tekne yapımında ün salan Bozburun, bugün hâlâ ayakta kalan atölyeleriyle bu mirası yaşatıyor. Sahil boyunca yürürken duyacağınız çekiç sesleri, sadece bir yapım sürecini değil, nesiller boyu aktarılan bir geleneği anlatır.

Ve sonra 16. yüzyılda Piri Reis… Efsanevi haritasında Bozburun Körfezi’ne yer verir. İnce kıvrımlarla çizilmiş bu kıyı şeridi, tarihin bile unutamadığı bir yerdir artık. Haritanın sayfalarında gizlenmiş bir rota, şimdi sizin için görünür kılınıyor.